KaosGL.org’un BTK Tarafından “Kara Listeye” Alınması Yargıya Taşındı

Gepubliceerd op 30 september 2025 om 18:48

Yazan: Göksu Başaran

 

 

 

Kaos GL Derneği, uzun yıllardır Türkiye’de LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren ve bağımsız bir yayıncılık yapan KaosGL.org sitesinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından “güvenli aile profilleri” kapsamında kara listeye alınmasına karşı yargıya başvurdu. Dernek, Ankara 15. İdare Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede yürütmenin durdurulması ve erişim engeli kararının iptal edilmesini talep ederek, bu kararın hem Anayasa hem de uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiğini vurguladı. Özellikle ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkının, demokratik toplumların en temel dayanakları olduğuna dikkat çekildi.


 

KaosGL.org, erişim engeli kararından önce dahi, Türkiye’de internet servis sağlayıcılarının sunduğu “güvenli aile profili” seçeneklerinde uzun süre boyunca kapalı tutulmuştu. Bu kısıtlamalar, LGBTİ+ topluluğuna ve toplumun genelinde insan hakları konusunda bilgi edinmek isteyen bireylere yönelik sistematik bir sansür aracı olarak görülüyordu. 2025 Onur Yürüyüşleri döneminde ise bu durum daha da ağırlaştırıldı ve siteye Türkiye genelinde tam erişim engeli getirildi. Böylece yalnızca derneğin internet sitesi değil, aynı zamanda Kaos GL’nin sosyal medya hesapları da Türkiye’den erişilemez hale geldi. Bu durum, sadece bir sivil toplum örgütünü hedef almanın ötesinde, kamuoyunun bilgiye erişim hakkını doğrudan kısıtlayan ve demokratik tartışma ortamını daraltan bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

 

 

Dernek, BTK’nın aldığı bu kararın tamamen keyfi olduğunu, hukuka aykırı bir biçimde alındığını ve hiçbir şekilde gerekçelendirilmediğini savunuyor. Kaos GL’ye göre erişim engeli, yalnızca bir yayın organını susturmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de demokrasinin temel ilkelerine aykırı biçimde, toplumun belirli bir kesimini görünmez kılmaya çalışıyor. Kaos GL, dilekçesinde ayrıca LGBTİ+ bireylerin haklarını savunan içeriklerin, kamu düzeni veya ahlak kavramı üzerinden yasaklanamayacağını, bunun ancak ayrımcılığı daha da derinleştirdiğini ve nefret ortamını beslediğini belirtiyor.


 

Yargı süreci şu an Ankara 15. İdare Mahkemesi’nde devam ediyor ve çıkacak karar yalnızca Kaos GL’nin yayın hayatını değil, aynı zamanda Türkiye’deki internet özgürlüğü ve dijital haklar mücadelesini de doğrudan etkileyecek. Mahkemenin vereceği olası bir iptal kararı, benzer davalar açısından da emsal teşkil edebilecek nitelikte. Aksi yöndeki bir karar ise Türkiye’de internet sansürü ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların artarak devam edeceğine işaret edecek.


 

Uluslararası kamuoyu da bu davayı yakından takip ediyor. Avrupa Birliği kurumları, uluslararası insan hakları örgütleri ve basın özgürlüğü alanında çalışan kuruluşlar, Türkiye’de LGBTİ+ içeriklere getirilen erişim engellerini uzun süredir eleştiriyor. İfade özgürlüğü, yalnızca LGBTİ+ bireyler için değil, bütün toplum için hayati bir hak olarak görülüyor. Bu nedenle Kaos GL’nin açtığı dava, Türkiye’de demokratik değerlerin geleceği, basın özgürlüğü ve yurttaşların bilgiye erişim hakkı bakımından kritik bir sınav niteliği taşıyor.