Kadınların Hayattan Koparıldığı Bir Ay: Temmuz 2025

Gepubliceerd op 2 september 2025 om 00:18

Yazan: Göksu Başaran

2 Eylül 2025

 

 

 

Türkiye, Temmuz 2025’te kadınların yaşam hakkına yönelik saldırıların gölgesinde kaldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, bu bir aylık süreçte 31 kadın cinayeti işlendi, 30 kadın ise şüpheli koşullarda ölü bulundu. Bu, her gün ortalama iki kadının hayatını kaybetmesi anlamına geliyor. Bir ayda altmış bir kadının yaşamını yitirmesi, sıradan bir adli istatistik değil, toplumun en temel değerlerinden biri olan “yaşam hakkının” kadınlar için hâlâ güvence altında olmadığını gösteren bir felakettir. Rakamlar, bir ülkenin geleceğini tehdit eden büyük bir sosyal çöküşün aynası niteliğindedir.


Bu ölümlere bakıldığında, faillerin büyük çoğunluğunun mağdur kadınların en yakınındaki kişiler olduğu görülüyor. Eşler, eski eşler, sevgililer, akrabalar ve hatta çocuklar, kadınların hayatına kast eden fail profilleri arasında öne çıkıyor. Yani kadınların en güvende hissetmesi gereken alanlar, en büyük tehdidin kaynağı hâline geliyor. Bu gerçek, aile kurumunun koruyucu bir çerçeve olmaktan çıkıp, kimi zaman şiddetin, baskının ve ölümün üretildiği bir alana dönüştüğünü ortaya koyuyor. Böyle bir tablo, yalnızca bireysel öfke patlamalarıyla açıklanamaz; köklü toplumsal eşitsizliklerin, ataerkil yapının ve güç ilişkilerinin kadın bedeni üzerinde kurduğu hâkimiyetin sonuçlarıdır.


Pek çok vakada mağdurların daha önce resmi makamlara başvurduğu, uzaklaştırma kararları aldırdığı veya yardım çağrıları yaptığı biliniyor. Buna rağmen cinayetlerin önlenememesi, yasal mekanizmaların etkisiz kaldığını ve koruma tedbirlerinin işlevsiz olduğunu ortaya koyuyor. Kanunların varlığı tek başına yeterli olmuyor; esas mesele bu kanunların uygulanma biçiminde düğümleniyor. Kâğıt üzerinde alınan kararlar, hayata geçirilmediğinde kadınların yaşamı korunamıyor. Bu durum, devletin güvenlik mekanizmalarının yalnızca var olmakla kalmayıp, aynı zamanda etkin çalışması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.


Şüpheli ölümler kategorisi ise tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Basına yansıyan sınırlı sayıda vakada isimler açıklansa da, çoğu olay yalnızca “bir kadın evinde ölü bulundu” gibi cümlelerle geçiştiriliyor. Bu tür haberlerin sıradanlaştırılması, şiddetin görünmez kılınmasına yol açıyor. Her şüpheli ölüm, aslında cinayet ihtimali barındırıyor; ancak yeterli soruşturma yapılmadığında bu ihtimaller adalet sisteminde kaybolup gidiyor. Kadınların ölümü bu şekilde kayıtlara “şüpheli” olarak geçince, toplumun hafızasında da bir belirsizlik yaratılıyor. Bu belirsizlik, hem kadınların güvenliğini zedeliyor hem de faillerin cezasız kalmasına zemin hazırlıyor.


Bir ayda 61 kadının yaşamını yitirmesi, yalnızca bireysel trajediler toplamı değildir; toplumun bütününe yayılan yapısal bir krizin somut göstergesidir. Her ölüm, sadece bir kişiyi değil, ailesini, çevresini, komşularını ve bütün bir toplumsal dokuyu etkiliyor. Kadınların sürekli tehdit altında yaşaması, toplumun genel güven duygusunu zayıflatıyor. Bu durum, kadınların kamusal yaşamdan geri çekilmesine, ekonomik hayatta varlık gösterememesine ve kendi potansiyellerini gerçekleştirememesine neden oluyor. Böylece şiddet yalnızca kadınların değil, bütün ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir sorun hâline geliyor.

 


Sorunun çözümü için atılması gereken adımlar ise yalnızca cezai yaptırımlarla sınırlı değil. Öncelikle eğitim politikalarından başlanarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini merkezine alan bir anlayışın geliştirilmesi şart. Medyanın kullandığı dilin dönüştürülmesi, kadınların suçluluk üzerinden değil mağduriyet ve hak mücadelesi üzerinden ele alınması, farkındalık yaratmada önemli bir rol üstlenebilir. Bunun yanında, adalet sisteminde kadınların beyanlarının ciddiye alınması, koruma kararlarının sıkı bir şekilde denetlenmesi ve failin cezasız kalmasını engelleyen uygulamaların geliştirilmesi gereklidir.


Kadınların yaşam hakkının korunması yalnızca kadın örgütlerinin ya da insan hakları savunucularının görevi değildir. Devletin en üst kurumlarından yerel yönetimlere, yargıdan kolluk güçlerine, medyadan eğitim kurumlarına kadar her alanda kolektif bir sorumluluk gerekmektedir. Kadın cinayetlerini münferit olaylar gibi görüp istatistikler arasında kaybolmaya terk etmek, toplumsal adaletin çöküşünü hızlandırmaktan başka bir şey değildir. Temmuz 2025’in kara tablosu, artık ertelenemeyecek bir gerçeği bir kez daha hatırlatıyor: Kadınların yaşama hakkı güvence altına alınmadığı sürece, hiçbir toplum huzur ve güven içinde varlığını sürdüremez.

 

 

 

Kadın Cinayetleri (31 Vaka)

 

  1. Özlem Özayyıldız – İstanbul – Fail: eşi Nazım Özayyıldız – Yumruk darbesi sonrası düşme – Önceki dosya: bilinmiyor
  2. Sibel Narin – Diyarbakır – Fail: kayınpederi Nuri Narin – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  3. Kader Köse – Amasya – Fail: eşi Yunus Köse – Ateşli silah, fail intihar – Önceki dosya: cezaevinden yeni çıkmıştı
  4. Nazife Ateş – Antalya – Fail: ağabeyi Mehmet Ateş – 17 bıçak darbesi – Önceki dosya: bilinmiyor 
  5. Özlem Bostancı – Zonguldak – Fail: eşi Engin Bostancı – Kesici alet – Önceki dosya: bilinmiyor
  6. Sevda Türker – Samsun – Fail: birlikte olduğu Kemal Gündoğdu – Darp sonucu, 22 gün sonra öldü – Önceki dosya: bilinmiyor
  7. Songül Budak – İstanbul – Fail: boşanma aşamasındaki eşi A.B. – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  8. Yeliz Y. – Ardahan – Fail: eşi E.Y. – 2019’da öldürüldü, 2025’te ortaya çıktı – Önceki dosya: bilinmiyor
  9. Kezban Demirci – Ankara – Fail: üç şüpheli – Silahla vuruldu – Önceki dosya: bilinmiyor
  10. Eylem Yeşilkaya – Malatya – Fail: dini nikâhlı eşi Özcan Yeşilkaya – Bıçaklama – Önceki dosya: bilinmiyor
  11. Ayşe Tokyaz – İstanbul – Fail: eski polis Cemil Koç – Parçalayıp valize koydu – Önceki dosya: 2023’te başka dosyada baş şüpheliydi
  12. Fati Asan – Bartın – Fail: eski eşi Erdinç Asan – Bıçaklama – Önceki dosya: bilinmiyor
  13. İlayda Alkaş – Diyarbakır – Fail: eski sevgilisi Cemal Alparslan – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  14. Rojda A. (14) – Diyarbakır – Fail: ağabeyi Z.A. – Darp – Önceki dosya: bilinmiyor
  15. Gönül Çelen – İstanbul – Fail: belirsiz – 20 yıl önce öldürüldüğü ortaya çıktı – Önceki dosya: yok
  16. Shabana Solaiman Khil – Eskişehir – Fail: birlikte olduğu A.S. – Boğazı kesildi – Önceki dosya: bilinmiyor
  17. Aysun Derse – (2022 kayıp, 2025’te bulundu) – Fail: eşi Metin Derse ve iki kardeşi – Önceki dosya: bilinmiyor
  18. Aynur İşgüder – İstanbul – Fail: eşi Muhittin İşgüder – Boğazı kesildi – Önceki dosya: bilinmiyor
  19. Demet Akarsu – İzmir – Fail: eski eşi Halil Tezkorkmaz – Bıçaklama – Önceki dosya: uzaklaştırma kararı vardı
  20. Selda Kaya – Malatya – Fail: eski eşi G.K. – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  21. Haniye Arab (17) – Manisa – Fail: birlikte yaşadığı Nagıb Habibi – Eşarpla boğuldu – Önceki dosya: bilinmiyor
  22. Nazlı Çokgezme – Kahramanmaraş – Fail: eşi E.Ç. – Başından vuruldu – Önceki dosya: bilinmiyor
  23. Belkıs Durmuş – Mersin – Fail: oğlu Ali Durmuş – Bıçaklama – Önceki dosya: bilinmiyor
  24. Helin Eren (19) – Diyarbakır – Fail: birlikte yaşadığı S.Ş. – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  25. Nurcan Özkul – Denizli – Fail: birlikte olduğu Ali Özelmiş – Bıçaklama, fail intihar – Önceki dosya: bilinmiyor
  26. Semra Çelik – Edirne – Fail: birlikte olduğu Zeki Doğan – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  27. Türkan Söylemez – Mersin – Fail: Ö.Ç. – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  28. Aygül Çınar – Mersin – Fail: Ö.Ç. – Ateşli silah – Önceki dosya: bilinmiyor
  29. Merve Verimli – Adana – Fail: eşi Eyüp Verimli – Beylik tabancası – Önceki dosya: bilinmiyor
  30. Elif Verimli (8) – Adana – Fail: babası Eyüp Verimli – Beylik tabancası – Önceki dosya: bilinmiyor
  31. Devrim Saf – Hatay – Fail: akrabası Ferhat Saf – Tüfekle vuruldu, fail intihar – Önceki dosya: bilinmiyor



Basına ismi yansıyanlar:

 

32. Dinara Alya Urkasimova (63) – Çanakkale – Evde streç filme sarılı bulundu – Fail: Metin K. gözaltında – Önceki dosya: bilinmiyor

33. Muattar Alieva (35) – Aydın – Gazinoda ateşli silahla vuruldu – Fail: Reşit Y. gözaltında – Önceki dosya: bilinmiyor

34. Banu Arslan (35) – Sinop – Yüksekten düşerek hayatını kaybetti – Fail: belirsiz – Önceki dosya: bilinmiyor

35. Gülsüm Ö. (29) – Karaman – Evinde mutfakta ölü bulundu – Fail: belirsiz – Önceki dosya: bilinmiyor

36. Ebru Yıldız (30) – Muğla (Fethiye) – Evinde ölü bulundu – Fail: belirsiz – Önceki dosya: bilinmiyor

37. H.A. (17) – Manisa – Evinde ölü bulundu – Fail: N.H. tutuklandı – Önceki dosya: bilinmiyor



Basına ismi yansımayan 24 vaka

 

Böylece Temmuz 2025 için toplam 61 vaka (31 cinayet + 30 şüpheli ölüm) isimli + isimsiz olarak tam listede yer aldı.